uyumadan düşünürsün!
nasıl bir sona geleceğimizi belirlemek elimizde değil.
fakat o gün geldiğinde,
nasıl bir ruh halinde olacağımızı belirlemek de,
bize kalan bir durum olsa gerek.
kim bilebilirdi ki?
hırçın…
ta ki gerçek yüzlerini görene kadar,
ya da öyle görmek isteyene kadar.
aldanmış olan…
işte zamanı gelir,
ve ne kadar da haklı olduğunu düşünmeye başlarsın.
hayat sana bunu öğretmeye devam eder.
arandaki fiziksel mesafelerle…
nasıl baktığınla alakalı tabii.
belki de…
yeteneği nasıl kullanacağını öğrenirsin,
hem de gelişigüzel olmadan.
geçmiş,
içinde boğulduğun bir an olmaktan çıkar,
ve geleceği hali hazırda görüyor olmanın verdiği haz ile.
öyle bir an gelir ki…
elde varı sıfır olan insanlardan,
uzaklaşman gerektiğini düşünürsün.
sanıyorum bu süreç,
~ iki-üç yıllık bir dönemden oluşabilir,
“oh be! iyi ki uzakta.” dersin.
Recent Comments